Dünyayı sarsan, düşünme şekillerimizde, iş ve çalışma modellerimizde köklü değişikliklere sebep olan bir dönemden geçiyoruz. Değişimin olduğu yerde dinamizm ve adaptasyon da kaçınılmaz.
Şirketlerde geleneksel model ve yaklaşımlardan farklı alternatif yapı, model ve kanallara duyulan ihtiyaç tüm dünyada arttı. Hızla değişen ihtiyaçlara cevap verecek daha çevik, esnek ve karma (blended) iş gücü ve çalışma modelleri ön plana çıkmaya başladı.
Artık, Şirketlerde operasyonel modeller sadeleşiyor, maliyetleri düşürücü, verimliliği arttırıcı, anlam ve değer odaklı yaklaşımlar artıyor. COVID-19 pandemisi, yıllardır konuşulan çalışma hayatı ve iş gücünün geleceği ile ilgili tartışmaları ve soruları fütürist bir hayalden, günümüzün en önemli konularından birine dönüştürdü.
COVID-19 pandemisi sonrası, USA’deki organizasyonlar, kadrolu tam zamanlı çalışanlar ile bağımsız çalışan profesyonellerden oluşan karma ve esnek iş gücü yapılarına geçerek, hem sabit maliyetlerini düşürmeye hem de uzun zamandır doldurulamayan ve bu dönemde daha da acilleşen yetenek ihtiyaçlarını kapatmaya başladılar.
HBS and BCG Henderson Institute, Building the on-demand workforce,2020
CEO’ların üçte biri (%32’si) kilit yeteneklere erişim konusunda aşırı kaygılı.
PwC 23. Global CEO Anketi
Covid-19 döneminde USA’de organizasyonlarda çalışan iş gücünün %12’si freelancer veya danışman olarak bağımsız ve esnek çalışmaya geçiş yaptı.
Upwork Survey, 2020
Upwork anket araştırma sonuçlarına göre, Eylül 2020 itibari ile, son bir yıl içinde USA’deki bağımsız ve esnek iş modelinde çalışan sayısı 59 milyon kişiye ulaştı. USA’deki toplam iş gücünün %36’sını temsil eden bağımsız çalışanlar arasına sadece 2019 yılında 2 milyon kişi katıldı.
Burada yer alan yabancı araştırma sonuçları ve makalelerden alıntıların amacı trendlerin dünyada ne yöne evrildiğini görmek için faydalı. Ancak biliyoruz ki, Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıkları nedeniyle bu trendlerin ülke hatta şirket bazında yerelleştirilmesi, uyumlu hale getirilmesi ve özgünleştirilmesine ihtiyaç var. Yeni gerçeklik olarak tanımlanan dünyaya adapte olabilmek ve o dünyada var olabilmek için her alanda terzi işi mevcut durumun analizine, gelecek öngörülerinin yapılmasına, ihtiyaçların tespitine ve yol haritasının çıkartılmasına ihtiyaç var. Bu ihtiyaç alanlarının en önemlilerinden biri de şirketlerin en kritik kaynağı olan iş güçleri, yani çalışanları.
Gelinen bu noktada, kurumunuzu geleceğe taşıyacak liderler olarak, aşağıdaki sorular ve sorunlar sizlerin de gündemindeyse…
Bu ortamda rekabet avantajımızı nasıl koruyacağız?
Sürekli değişen iş ve teknolojik dönüşümlere karşı iş gücümüzü nasıl hazır tutacağız?
Maliyet baskısı karşısında sabit giderlerimizi nasıl kontrol altında tutacağız?
Kurumlar olarak kilit yetkinliklerimizi nasıl belirleyeceğiz ve yeteneklere nasıl odaklanacağız?
Çevik, esnek ve sade bir iş modeli için nelere ihtiyacımız var?
Toplum ve paydaşlarımızla olan güven ilişkisini zedelemeden iş gücümüzü nasıl dönüştürebiliriz?
Belirsizliğin tüm dinamikleri etkilediği bu ortamda hangi birimlerde, kaç kişiyle, hangi becerilere sahip olmamız gerektiğini nasıl bileceğiz?
Bulmakta veya elde tutmakta zorlandığımız kilit yeteneklere nasıl ve nereden ulaşacağız?
Çalışanlarımızın aslında ne istediğini gerçekten ne kadar biliyoruz?
…. yanıtlarını ve çözümlerini ancak stratejiden iş gücüne uzanan bütünsel bir analizle birlikte ortaya çıkarılabiliriz.
Geleceğe hazır bir organizasyonun stratejisinin net, yol haritasının belirlenmiş ve bu stratejiyi gerçekleştirecek organizasyonel ve çalışan yetkinliklerinin tanımlanmış olması kritiktir. Ancak bütünsel bir planlama ve yol haritası için sadece strateji ve yetkinlikler değil, aynı zamanda organizasyon dışında gelişen iş gücü trendleri, yetenek kaynakları, arzı ve pazar dinamiklerini de incelemek gerekir. Bu noktada organizasyonların çalışanlarıyla ilgili şu sorulara yanıt verebilmesi daha da önem kazanır;
Mevcut iş gücümü nasıl değerlendirebilirim?
Mevcut iş gücümü nasıl yapılandırabilirim?
Mevcut iş gücümü geleceğe hazır hale getirebilmek için nasıl dönüştürebilirim?
Mevcut iş gücümü nasıl destekleyebilir ve değer odaklı hale getirerek ortak fayda yaratabilirim?
Kurumun ihtiyacını karşılayacak doğru yetenekler ile doğru zamanda çalışabileceğimiz karma ve esnek bir iş gücü modeli nasıl yaratabilirim?
Sorularınıza ve sorunlarınıza sizlerle birlikte yanıt ve çözüm bulabilmek için üç adımdan oluşan basit, yalın ve etkili bir yöntem öneriyoruz.
Mevcut kapasiteler ve gelecek stratejisini hayata geçirebilmek için olması gereken kapasiteler arasındaki farklılıkları kapatabilmek için gerekli karma ve esnek iş gücü yapısını geliştirmek gerekir. İş gücü yapısının belirlenmesi ile iş gücü ve yetenek yönetimine ilişkin aksiyon planları da geliştirilebilir hale gelir. Sorularınız yanıt bulur ve sorunlarınız çözülür ve ihtiyacınız giderilir.
Siz de bu ihtiyacı hissediyorsanız, daha dinamik ve esnek bir iş gücü yapısına sahip olmak ve geleceğe hazırlanmak için şimdiden başlamak isterseniz, insan kaynakları ve yönetimi alanında 25 yılı aşkın derin uzmanlığı ve danışmanlık tecrübesi olan kıdemli danışmanımız ile iş birliği içinde gerçekleştireceğimiz bu “Stratejik ve esnek iş gücü planlama danışmanlığı hizmeti” ile ilgili daha fazla bilgi almak ve bizimle birlikte çalışmak için hemen bize ulaşabilirsiniz.
