Bir organizasyonun İnsan kaynaklarına bütünsel bakabilmek için, önce kurum kültürüne bakmak gerektiğine inanıyorum.
Kurum kültürünü anlayabilmek için, kurum kültürü oluşturan değerlere ve bununla ilgili üç temel faktöre bütünsel bakmak gerekir;
Davranışlar
Sistemler
Uygulamalar
Sağlıklı bir organizasyonda bu üç faktör birbiriyle hizalanmış halde ve uyumludur. Organizasyonlarda, bu faktörler arasında uyumsuzluk ve farklar oluştukça, çalışanlar ve yöneticiler arasında problemler baş göstermeye başlar.
Bu farklar ve problemler zamanında tespit edilip, ihtiyaçlara göre iyileştirme planları ve yol haritaları çıkartıldığında, çalışan motivasyon kaybı, yetenekleri elde tutamama, verimlilik kaybı, operasyonel karlılığın düşmesi vb. istenmeyen sonuçlar engellenmiş olur.
Davranışlar: Organizasyondaki davranışların bağımsız dış bir göz tarafından gözlemlenmesi kritiktir. Organizasyonda mevcut davranışlar ile beklenen davranışlar arasındaki farklar tespit edilir ve kapatılması için yol haritaları hazırlanırsa uyumsuzlukların giderilmesine katkı sağlanır.
Sistemler: Organizasyondaki süreçler ve sistemler, kültürü etkiler.
Kültürü etkileyen, bütünsel bakılması gereken beş önemli sistem;
Strateji ve hedeflerin belirlenmesi: Organizasyonun amacı, stratejisi ve yönünün net olarak ortaya konulması
İşe alım sistemleri: Bu strateji ile uyumlu doğru ve işe uygun kişilerin seçilerek organizasyon içine doğru yerleştirilmesi
Değerlendirme sistemleri: Yerleştirilen çalışanların beceri ve yetkinliklerinin doğru ve etkin değerlendirilmesi
Eğitim ve Gelişim sistemleri: İhtiyaçlara özel doğru ve etkin eğitim, gelişim ve koçluk planlamalarının yapılması
Ödüllendirme ve yetenek yönetimi sistemleri: Terfi, ödüllendirme ve yetenek yönetimi kriterlerinin ve süreçlerinin yapılandırılmış ve şeffaf olması
Uygulamalar: Organizasyondaki toplantılardan, geri bildirim seanslarına, raporlamalardan, karar mekanizmalarına hepsi uygulamaların parçasıdır. Organizasyonlar, büyüme dönemi, organizasyonel veya kültürel değişimler veya belirsizliklerle karşılaştıkça yani değiştikçe, uygulamaların da bunlarla paralel değişmesi sağlıklı olandır.
Şirketlerin belirsizlikle karşı karşıya kaldığı bu dönemde gelecekte de var olabilmesi ve rekabet avantajını kaybetmemesi ve bugünden daha da iyi bir şirket haline gelebilmesi için, dijital dönüşüm veya çeviklik projeleri ile birlikte şimdiden davranış, sistem ve uygulamalarında bu projelerle değişen ihtiyaç duydukları geliştirmeleri yapmak için de harekete geçmelerinde fayda olduğunu düşünüyorum.
Yazının hediye sorularına geldik;
Bir kurum çalışanıysanız, değişim dönüşüm projelerinde bu bütünsel bakış açısını görebiliyor musunuz?
Bir kurum yöneticisiyseniz, değişim dönüşüm projelerinde planlama ve uygulamalarınızı bu bütünsel bakış açısını dikkate alarak mı yapıyorsunuz?
